“Eğitim çocuğu sevmekle başlar”
Kemal Atatürk

Empati Becerisi: Çocuklara Başkalarını Önemsemeyi Nasıl Öğretebilirsiniz?

Sayın velilerim, ocak ayı blog konumuz “Çocuklara başkalarını önemsemeyi nasıl öğretebiliriz?” Çocuklarda empati becerisini nasıl geliştirebiliriz? Empatinin tanımı ile konuya giriş yapmak istiyorum.

Empati, başkasının duygularını anlama, paylaşma ve başkasının davranışlarının arkasındaki motivasyonu içselleştirebilme yeteneğidir. Duygusal zekanın temel öğesi olan empati, benlik ve diğer kişiler arasındaki bağlantıdır.

İngilizcede “kendini başkasının yerine koyma” anlamına gelen bir deyim vardır: “Put oneself in another person’s shoe”. Birebir çevirecek olursak, kendini başkasının ayakkabısına koyma anlamı vardır. Buradan şunu anlayabiliriz, deyimde geçen ayakkabı kelimesi empatiyle alâkalı anahtar bir noktayı gösteriyor. Kendinizi başkasının ayakkabısında düşünebilmeniz için, önce ayakkabının ne olduğunu, ayakkabı giymenin nasıl bir his olduğunu bilmeniz gerekir. Aynı şekilde, empati yapabilmeniz için de karşınızdaki insanın yaşadığına benzer bir deneyim yaşamanız gerekir.

 

Çocuklar açısından bu kavrama değinirsek öncelikle çocuklara sorduğumuz soruların içeriğine odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. Örneğin günümüz teknolojisinde biz yetişkinler çoğu zaman emojiler ile duygularımızı ifade ediyoruz ama çocuklar emojiler ile duygularını ifade edemezler. Çocuğa ‘Elbisenin rengi ne? Orada kaç tane araba var, say bakalım.’, ‘O hangi şekil?’ gibi birçok soru yöneltiyoruz. Ancak ‘Oradaki çocuğu gördün mü, kaydıraktan kayarken çok mutlu görünüyor.’, ‘Sence bu yaşlı kişi nasıl hissediyor?’ gibi duyguları öne çıkaran soruları genellikle sormayı ihmal ediyoruz.

Bilişsel yapılar geliştikçe çocukların algıları genişler bu da empati becerisini geliştirir. Peki empatinin gelişmesine yardımcı olan temelleri çocuklar hangi yaş aralığında edinirler?

Çocuklar empatinin gelişmesine yardımcı olan temelleri ilk olarak İki ile dört yaş arasında kazanırlar. Kendi duygularının ve hislerinin farkına vararak anlamlandırmaya, ifade edebilmeye başlarlar. Beş ve yedi yaş arasında çocuklar başkalarının duygularına dair işaretleri rahatça okumaya başlarlar. Empati becerisi ya vardır ya yoktur düşüncesine sahip olabilirsiniz. Oysa bu düşünceden çok empati becerisinin belirli düzeyleri olduğunu bilemeyiz. Her çocuğun gelişim hızı farklı olabileceği gibi  empati de tüm çocuklarda eşit düzeyde ortaya çıkmaz . Ancak her çocuk empati gösterme kapasitesiyle doğar, tek ihtiyaçları bunun sosyal öğrenme ile beslenmesidir.

Empati, kişiler arası ilişkilerde çok önemlidir. Ahlaki davranışla ilişkilidir ve genel anlamda, insanlar birbirlerinin bakış açılarını ve duygularını anlayabildiklerinde daha anlamlı ilişkiler kurabilirler, daha düşünceli olurlar. Araştırmalarda, bir çocuğun duygusal ve psikolojik sağlığını etkileyen en önemli faktörün yakın bir ebeveyn/çocuk ilişkisi olduğunu gösteriyor. Çocuk, empatinin etrafındaki yetişkinler tarafından modellendiğini görmeye ihtiyaç duyar. Bu da ebeveynlerin çocuklarıyla ilişkilenme biçimleriyle başlar.

Konuşabilmek konunun ilk kilit noktasıdır. Bir örnek üzerinden bunu anlatmak istiyorum,

Empati kurmak için, tanımı benzer bir deneyim yaşamış olmamız gerekiyorsa eğer ve ben hiç kedi olmayı deneyimlemediysem, bir kediyle empati kurmam nasıl mümkün olabilir? Eğer gözlemler ve dikkat edersem, kediyle aramdaki benzerliği ve farkları bulabilirim. Mesela, kedi de bir bedene sahip, ben de sahibim. Dolayısıyla her ikimizin de ortak bedensel ihtiyaçlarımız var. Kedinin açlığıyla, üşümesiyle, korkmasıyla bir bağ kurup bu konularda empati yapabilirim. Çünkü ben de açlığın, korkmanın ve üşümenin ne demek olduğunu biliyorum. Ancak doğru empati yapabilmek için kediyle aramdaki farkları da bilmem gerekir, yoksa kediyle değil, kafamdan uydurduğum bir canlıyla empati yaparım ve bu bir işe yaramadığı gibi zarar verici de olabilir.

 

Şimdi aynı pratiği kendimizden her yönüyle farklı bir insanla yaptığımızı hayâl edelim. Farklı cinsiyette, başka bir dil konuşan, farklı giyinen, farklı yaşam tarzı olan, farklı düşünen, farklı inançlara sahip , yani aklınıza ne geliyorsa, kendinizi tanımladığınızda söylediğiniz her noktada sizden tamamen farklı birini hayâl edin. Bu insanla nasıl empati kurarsınız? Bir kediyle empati kurabildiğimize göre, bir insanla da kurabilmemiz gerekir, öyle değil mi? Üstelik pek çok açıdan farklı olan bu insanın çok önemli bir özelliği var: KONUŞABİLİYOR!

İkinci kilit noktamız ise duygularımızı yansıtabilmektir yani yapıcı konuşmaktır diyebiliriz.

Kullanmaktan kaçınılması gereken ifadelere birkaç örnek:

Sıklıkla yetişkinler çocuklarının olumsuz hisler taşıdığını görmekte zorlanırlar. Bu yüzden de ilk yaptıkları çocuklarına bu şekilde hissetmemelerini söylemek olur. “Bu kadar üzülme.” ya da “Kızma.” gibi ifa- deler düşünmeden ağzımızdan kaçar. Bu da çocuğun hissettiklerinin ‘doğru’ olmadığı hissini yaratarak, duygularından ayrışmasına, kendi duygularına dair güveninin uzun vadede azalmasına neden olarak yarasına tuz basar. Üstelik, yetişkinin onun duygularını anlamadığı bilgisi, ona çok yalnız hissettirir ve süreklilik arz ettiği durumlarda da bu çok yıkıcı olabilir. Kısacası, çocuk hislerini açmanın daha kötü’ olduğunu öğrenir.

  • Endişelenme.
  • Böyle hissetme.
  • Bu olayda üzülecek bir şey yok.
  • Böyle olma. Neden böylesin?
  • Kızma.
  • Çok hassassın.

 

Empati ifade örnekleri şunlardır:

Empati kurmak, iletişim için kolaylaştırıcıdır. Çocuğun hislerini onurlandırmak bu noktada çok önemlidir. Duygular hiçbir zaman yanlış, düzeltilmesi gereken değildir; çocukların rehberliğe ihtiyaç duydukları alan o duygularla ortaya çıkan davranışlarıdır.

  • Bu çok endişe verici. Anlıyorum.
  • Üzgünsün. Senin yerinde olsam ben de öyle hissederdim.
  • Hayal kırıklığına uğramakta haklısın. Senin yaşındayken ben de böyle hissederdim.
  • Kızgınsın. Anlıyorum. Haklısın.
  • Senin yapabiliyor olmayı istediğin ama henüz yapamadığın bir şeyi bir başkasının yapabildiğini görmek incitiyor.
  • Kızgınsın. Eminim bunun için iyi bir sebebin vardır. Bunu duymak isterim.

 

Çocuğa içtenlikle empati gösterdiğinizde, kendini anlaşılmış ve sizinle bağ kurmuş hissedecektir. Bu da anında daha iyi hissedeceği güvenli bir alanın oluşmasına olanak verecektir. Böylece deneyimlediği sorunu paylaşmak, ihtiyaç duyduğunda ise yardım istemek, yardımı kabul etmek konusunda daha rahat olacaktır. Pek çok durumda, biraz daha iyi hissetmek için çocukların tek ihtiyaç duydukları empatidir. Ebeveyninin/ Öğretmeninin kendisini anladığını bilmek bile çocuğun daha güvende hissedebilmesine ve yoluna devam etmesine olanak tanır.

Üçüncü kilit noktamız Empati ile Sempatiyi ayırabilmektir.

Empati, yalnızca bir başkasının nasıl hissettiğini fark edebilme becerisi değil aynı zamanda ötekinin hislerine saygı duymak ve değer vermektir. Başkalarına incelikle, değer vererek ve anlayışla yaklaşmak demektir.

7 yaşındaki Ali, basketbol antrenmanından eve dönerken: “Anne, bugün en kötü bendim. Her gün en kötü benim. Beni oyuna bile almadılar.” dedi. Şimdi, iki seçeneğe de bakalım sempati göstermek ya da empati göstermek.

Sempati göstermek: “Canım benim, koçu arayıp onunla konuşacağım. Antrenmanın çoğunda seni yedeğe alması hiç adil değil.”

Empati göstermek: “Bu çok üzücü. En kötü senmişsin gibi hissetmek çok zor olmalı. Seni anlıyorum. Benim de hayatımda böyle hissettiğim oldu. Böyle hissetmeye devam etmemek için nelere ihtiyacın var gel birlikte konuşalım. Gerçekten ‘her gün’, ‘en kötü’ sen misin biraz ipucu toplayalım.”

Çocukların Empati Geliştirmesine Destek Olabilecek Öneriler:

Çocuğun fiziksel ihtiyaçları kadar duygusal ihtiyaçlarının karşılandığına emin olun.

Çocuğun kendi duygularını ve ihtiyaçlarını fark etmesine yardımcı olun. Bu ihtiyaçlarını uygun şekilde kimlerle, ne şekillerde paylaşabileceğini öğretin.

Yapılan araştırmalar, çocuğun duygusal ihtiyaçlarının ev ortamında karşılandığı durumlarda, onun daha güçlü bir empati becerisi kazandığını ortaya koyar (Barnett 1987). Çocukların, ebeveynlerine güvenle bağlandıklarında, zor durumda olan (dışlanan vb.) çocuklara empatik yaklaşarak, yardım etmeyi önerdikleri ortaya konmuştur (Wa- ters et al 1979; Kestenbaum et al 1989).

Çocuğa bir birey olarak yaklaşın. Onun da kendine özgü kararları, duyguları ve düşünceleri olduğunu hatırlayın.

Oyun önerisi: Ayben ile Terapötik Etkinlikler Duygu Kartları

Kitap önerisi: Ben İnsanım- Empati Kitabı

Yazar: Susan Verde

Empatiyle Gelişmek Empatiyi Geliştirmek: Çocuk ve Empatipegem akademi yayıncılık

Kaynak: Ayşe Başak Erk – Akran zorbalığı kitabından alıntılar yapılmıştır. Empati Nedir – Wikipedia  Gencyorumdergisi.com

Yazar

Derya Gürsoy

Anaokulu Psikolojik Danışman 

PDR Veli Bülteni. Tüm hakları saklıdır.

Her yerde paylaşabilirsiniz
Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
WhatsApp

Bu blog hakkında geri bildirim verebilirsiniz.

Sitemizde bazı çerezler web site  ziyaret istatistikleri amaçlı anonim olarak işlenmektedir. Detaylı bilgi için KVKK metnini inceleyebilirsiniz.